Bu yıl içerisinde altın, gümüş ve platin güvenli liman yatırımları oluyor mu?
Küresel ölçekte merkez bankaları bugün itibariyle 36,700 ton altın ellerinde tutmaktadır.

Kıymetli metaller piyasası son yıllarda altın, gümüş ve platin varlıklarının arz ve talep faktörlerine bağlı olarak önemli bir gelişim gösterdi. Yaşanan jeopolitik gerilimler, endüstriyel eğilimler yatırım portföylerine değer kazandırdı.
Altın, gümüş ve platin varlıkları yatırım stratejilerinde çok önemli yerlere sahipler. Özellikler piyasalar dağıldığında bu varlıklar farklı davranarak kazanımlar elde ediyor.
Bu yatırım varlıkları belki de ek kazançlar sunmuyor olsalar da enflasyon karşısında koruma sağlıyorlar. Jeopolitik stres ortamında bu varlıklar tampon bölgesi işlevi görürken çeşitlendirilmiş portföylerin vazgeçilmez unsurlarına dönüşmüş durumdalar. Merkez bankaları hala altın satın alımlarına devam ediyor. Bankalar altına temel rezerv varlık rolü biçiyor. Bu arada birçok ülkede enflasyon baskıları belirsiz kalmaya devam ediyor. Özellikle gümüş ve platin varlıklarının talebi endüstriyel kullanım senaryoları gereğince artış kaydediyor. Bu varlıklar ağırlıklı olarak güneş enerjisi ve temiz teknoloji alanlarında kullanım gösteriyor.
Bu ortamda henüz kıymetli metallere güvenli liman varlıklara tam olarak diyemiyoruz. Bu tip bir değerlendirme yapabilmek için bazı ölçütler var.
Yüz yıllar boyunca altın özellikler sistemik risk dönemlerinde çok az varlığın eşleşebileceği şeklide servetleri koruyabilmiştir. Birçok emtiadan farklı olarak altın ne tüketilmekte ne de yıpranmaktadır. Temel görevi endüstriyel olmayan altın parasal bir varlık olarak öne çıkmaktadır.
Küresel ölçekte merkez bankaları bugün itibariyle 36,700 ton altın ellerinde tutmaktadır. Bu rezervlerin en büyükleri ABD, Almanya ve Çin’e ait durumda. Merkez bankalarının elinde bulunan dev miktardaki altın bugüne değin madenciliği yapılmış toplam altının sadece %17’sine denk geliyor. Çok önemli bir çeşitlendirme aracı olan altın sadece finansal güvenilirliği desteklemekle kalmıyor aynı zaman hem kâğıt para çalkantılarına hem de jeopolitik şoklara karşı da bir koruma sağlıyor.
Altın faiz oranları düşük veya negatif alanda olduğunda çok daha iyi performans gösterir. Özellikle kâğıt para birimleri baskı altında kaldığında veya geniş çapta piyasalarda satışlar görüldüğünde altın bu ortamdan olumlu bir şekilde etkilenir. Kısa vadeli enflasyon karşısında koruma özelliği biraz karmaşık olan altın uzun vadeli enflasyon dalgalarına karşı çok önemli bir seviyede koruma sağlamaktadır. Altın enflasyon döngülerinde her zaman için satın alım gücünü korumayı sağlar.
Bunlara ek olarak altın bir büyüme varlığı olarak değerlendirilmemektedir. Çünkü altının kendi içinde sağladığı bir gelir yapısı yoktur. Altın fiyatı çoğu kez piyasa hissiyatı, reel getiriler ve dolar güç seviyesiyle hareketlenir. Altının arz ve talep temelleri çoğu kez fiyatlamaz. Fakat getiri yerine istikrar aradığınızda hiçbir varlık altın kadar güvenilir bir istikrar gösteremez.
Diğer taraftan gümüş altından çok farklı olarak güvenli liman çekiciliğini endüstriyel kullanım alanlarıyla dengeler.
Gümüşün hem saklama değeri vardır ama %60 oranında endüstriyel varlık olarak iş görür. Bu ikili rolü gümüşe esneklik sağlarken piyasa streslerine kısmen koruma sağlar. Diğer tarafta ekonomiler iyi yönde gittiğinde gümüşün endüstriyel talebi devreye girer ve altında farklı olarak bu dönemlerde ek kazanımla gösterir. Bu ikili rol gümüşü altın varlığına kıyasla daha karmaşık ve çalkantılı bir varlık olarak ortaya koymaktadır.
Küresel kullanımda gümüşün endüstriyel talebi %50 seviyesinin üzerinde. Bu dinamik gümüşü bir güvenli liman varlığı olarak altına kıyasla daha az tutarlı bir varlığa dönüştürmektedir. Ama diğer yandan da reflasyonist veya büyüme odaklı enflasyon dönemlerinde gümüş altına kıyasla daha üretken ve duyarlı bir varlık haline döner. Bu dönemlerde gümüş altın performansından daha iyi bir performans gösterirken endüstriyel daralma yaşandığında ise gümüş altından daha kötü ve hatta orantısız bir şekilde daha dip bir performans gösterebilir.
Gümüşün altına kıyasla 90’nda bir oranında fiyatlanıyor olması bu varlığı perakende yatırımcıları için daha kolay erişilir kılmaktadır. Diğer taraftan gümüşe dayalı yatırım fonları daha yüksek likidite sunabilmektedir.
Kısmi bir enflasyon koruma görevi gereğinde gümüş endüstriyel büyümenin görüldüğü enflasyon ortamlarında enflasyon karşısında koruma sağlayabilmektedir. Böyle dönemlerde gümüşün fiyat hareketleri nadiren altınınkini yansıtır ve bu da onu çeşitlendirilmiş portföylerde tamamlayıcı bir varlık olarak konumlandırır. Bu durum gümüşün savunma potansiyelini döngüsel yükseliş potansiyeli ile dengeler.
Bunların dışında platin metali yüksek teknoloji uygulamalarıyla yüksek bir korelasyona sahip bir kıymetli metaldir.
Platin hem nadir hem de endüstriyle öneme sahip bir varlık olarak öne çıkmaktadır. Platin gümüş ve altına kıyasla daha az miktarda bulunur. Platin ağırlıklı olarak Güney Afrika ve Rusya’da çıkarılır. Platin bu coğrafyalarda üretiliyor olması bazı arz açıkları yaratmakla birlikte Rusya’ya uygulanan güncel yaptırımların yakın vadede platin piyasalarını etkilemesi pek de olası değil.
Altından farklı olarak platin fiyatları endüstriyel uygulama talepleri tarafından şekillenir. Küresel platin talebinin yaklaşık %40’ı otomotiv sektörü tarafından kaynaklanır. Platin varlığı diğer tarafta petrol rafine işlemleri, tıbbi cihazlar, hidrojen yakıt hücre teknolojileri tarafından yoğun kullanılmaktadır.
Platin piyasası yüksek bir şekilde dalgalanma gösteren bir piyasadır. Bunun sebebi bazı uygulama alanlarında platin yerine paladyum metalinin kullanılabiliyor olmasıdır. Böylesi durumlarda talep dinamikleri hızlıca değişerek fiyatlamaları etkilemektedir. Bu gibi durumlar yaşandığında piyasa yapısal zorluklar yaşar. 2025 yılı için platin piyasasının arz açığı 848 bin ons civarında beklenmektedir. Arz açıkları kısıtlı madencilik ve düşük geri dönüşüm oranlarından oluşmaktadır.
Tüm bunlara rağmen platin varlığı yatırımcılarına spekülatif fırsatlar sunar.
Platin altının gelenekse para rolüne sahip olmasa da veya gümüşün ikili rolünü üstlenmiyor olsa da sanayi sektörü her zaman için varlığın yatırım portföylerinde potansiyel önemine vurgu yapmaktadır.
Portföy çeşitlendirmesinde sadece birkaç varlığa bağlı kalmamak enflasyon karşısında, karşı fiyatlama riskleri karşısında, yükse likidite veya erişim konularında faydalar sağlamaktadır.
Bu tip çeşitlendirme durumlarında bazı dezavantajlar yatırım gelirinin olmaması, fiyat çalkantıları, depolama veya sigorta ücretleri, olası vergi uygulamaları ve disiplinsiz yatırımcıların kısa vadeli piyasa hareketleri olabilir.
Saxo Bank portföy çeşitlendirmelerinde ağırlıklı payın altına verilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle parasal istikrarsızlık ve devalüasyon dönemlerinde.
Altın, gümüş ve platin önemlerini koruyor. Bu varlıklar farklı olaylara farklı tepkiler vererek birbirlerinin açıklarını bir şekilde kapatabiliyor. Birçok emtia fiyatı düşüş görürken bu varlıklar kazanç sağlayabiliyor. Reel faiz oranları düştüğünde altın istikrar sağlarken, gümüş hem enflasyon hem de endüstriyel faaliyet dönemlerinde önem kazanıyor, platin ise arz kısıtları da göz önüne alındığında yüksek teknoloji uygulamalarında vazgeçilmez bir varlık olarak öne çıkıyor.
Piyasa Verileri
ABD istihdam raporları öncesinde spot piyasalarda ons altın 3330 $ seviyelerinde toparlayarak işlem görürken ons gümüş 35,90 $ seviyesinde hafif baskı altında alıcı buluyor. Altın/gümüş oranı 92,75 seviyelerinde konumlanıyor.
İngiltere'de ons altın 2426 £ seviyelerinde işlem görürken, Avrupa’da ise ons altın 2827 € seviyelerinde fiyatlanıyor. Spot ons platin 1360 $ seviyesinde güçlü işlem görürken, ons paladyum ise 1118 $ yatay seviyelerinde destek görüyor.
ABD dolar endeksi 96,84 seviyesinde baskı altında işlem görüyor. Bu sabah 10 yıllık ABD Hazine tahvil getiri oranı yıl bazında %4,273 seviyesinde fiyatlanırken, 2 yıllık tahvil getiri oranı ise yıl bazında %3,793 seviyesinde yatay gerçekleşiyor.
Brent ham petrol varil başına 67,13 $ seviyesinde hafif baskı altında işlem görüyor.
ABD’de doğal gaz birim fiyatı 3,39 $ seviyesine gerilerken Avrupa’da birim doğal gaz fiyatı 33,81 € seviyesinde, İngiltere’de ise doğal gaz birim fiyatı 80,43 pence seviyelerinde alıcı buluyor.
YASAL UYARI:
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2025-07-02 12:17:26
Seçtiklerimiz
