Küresel çapta ciddi bir seviyeye yükselen enflasyon altın fiyatları için gerçek bir test oluşturuyor

Enflasyon tehdidinin piyasalarda orta vadede kalıcı olmasının değerlendirilmesi yatırımcıları altına yöneltiyor.

Özellikle küresel ölçekte merkez bankaları para politikasında sıkılaştırma eylemlerini yanlış yorumlayıp yanlış uygularlarsa enflasyon tüm toparlanma aşamasında olan ekonomilerde ciddi zararlar yaratabilecek büyük riskleri beraberinde getiriyor olabilir.
Yükselmeye devam eden fiyat baskıları tüm ekonomilerde her noktada hissediliyor. ABD’de enflasyon %7’lik seviyesiyle son kırk yılın en yüksek noktasına erişirken Avrupa Birliği bölgesinde enflasyon %5’lik rekor seviyeye yükselmiş durumda.
 
İngiltere’de tüketici fiyat endeksi yıl bazında %5,1 seviyesine yükselirken bu değer son on yıl içerisinde görülen en yüksek seviye. İspanya’da ise son otuz yılın en yüksek enflasyon seviyesi yıllık %6,7’lik fiyat baskılarıyla görülüyor. İtalya ise son on yılın en yüksek yaşam maliyetleriyle uğraşıyor, orada tüketici fiyat endeksi %4,2 seviyesine sıçradı.
 
Buna karşın küresel enflasyonun zirveyi görmüş olabileceğine dair bazı işaretler var. Örneğin, Çin’de gerçekleşen fiyat baskıları sonucunda Merkez Bankası teşvik programına devam edeceğine dair bilgilendirmede bulunmuştu. Çin’de Kasıma ayında %2.3 seviyesinde gerçekleşen tüketici fiyat endeksi Aralık ayında %1.5 seviyesine gerilemiş durumda. Ayrıca Çin’de üretici fiyat endeksinin de bir önceki ayki %12,9 seviyesinden Aralık ayında %10.3 seviyesine gerilediği görülüyor.
 
ABD üretici fiyat endeksinin de Kasım ayındaki %0,8’lik yükselmesinin ardından Aralık ayında %0.2 yükselerek enflasyonda bir soğuma görülebileceğini azalan yükselme oranıyla göstermiş oldu. Bunun ötesinde gıda ve enerji fiyatlarında kısmi düşüşler görülürken analistler fiyat baskılarında muhtemel zirveden geri çekilmenin başlamış olabileceğini aktarıyorlar.
 
Düşen girdi maliyetleri tüketicinin fiyat yüklerinin azaldığını işaret ederken yatırımcılar tedarik zinciri aksamalarında toparlanma işaretleri arıyorlar. Yakın dönemli ekonomik veriler Aralık ayında daha kısa sürmeye başlayan teslimat zamanlarının altını çiziyor. 
Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın yapmış olduğu son yorumlarda Merkez Bankası’nın enflasyonu kontrol altına alabilmek için her şeyi yapmaya gönüllü olduğunu belirtmişti.
 
Powell bu yılın ortasında enflasyon baskılarının yoluna gireceğini göreceklerini ve eğer enflasyon yerleşik bir hale gelecek olursa bu durumda da Federal Rezerv’in daha yüksek faiz artırımlarına gidebileceğini belirtiyor.
Aynı zamanda Powell eğer Federal Rezerv çok fazla sıkılaştırmaya gidecek olursa bunun olası bir resesyonu tetikleyebileceğini bildiğini ve bu konuda çok dikkatli olduklarını belirtti. 
 
Tüm bu veriler Federal Rezerv’in yaklaşımının akıllıca uyum gösteren ve esnek bir şekilde olacağını bizlere gösteriyor.
 
Bu arada İngiltere Merkez Bankası da yaşanılan enflasyonla mücadele edebilmek için faiz oranlarını 25 baz puan artırmıştı. Banka 2022 yılı içinde dört faiz artırımı daha öngörüyor.
 
Avrupa Birliği’nde fiyat baskıları artmaya devam ederken Avrupa Merkez Başkanı Lagarde bu yıl içerisinde faiz artırımına gidilmeyeceğini duyurmuştu.
Tüm bu enflasyonu kontrol altına alma çabaları piyasalarda resesyon oluşabileceğine dair korkular yaratıyor. 
 
Analistler enflasyonun tüm beklentilerin aksine 2022 yılı boyunca yüksek seviyelerde devam edebileceğine işaret ediyorlar. Bekledikleri ancak 2023 yılının ilk çeyreğinde enflasyonun %2 puan civarında gerileyebileceği. 
 
Omicron’dan kaynaklı duruşlara rağmen Kanada’nın 2022 yılı ekonomik büyümesinin yaklaşık olarak %3,5 olması bekleniyor. ABD’nin büyüme oranı ise bu rakamın biraz üzerinde gerçekleşecek. Her ne kadar enflasyonun 2022 yılı sonunda merkez bankalarının hedef seviyesinin epey yükseğinde kalacağı bilinse de yine de bankalar enflasyon seviyesini terbiye edebilecekleri bir seviyeye indirmeyi istiyorlar.
 
2022 yılı Mart ayında salgının nispeten daha iyi bir seviyeye geleceği ve piyasalarda salgın endişesinin azalacağı düşünülüyor. Covid cephesinde Mart ayında iyileşmeler beklenmesiyle birlikte aynı zamanda o ay Federal Rezerv’in sıkılaştırma programı da başlamış olacak. 
 
ABD’de 2022 yılı boyunca enflasyonun azalma işareti göstermekle birlikte %4 seviyesinin üzerinde kalacağı öngörülüyor. Özellikle 2022 yaz aylarında tedarik zincirlerinde düzelmelerin belirgin olarak görüleceği tahmin ediliyor. 
 
Enflasyonun küresel ölçekte böylesine ısındığı bir dönemde merkez bankalarının bu sorunu oldukça ciddiye almalarıyla birlikte 2022 yılı altın değerli metali için büyük bir test yılı olacak. Geçtiğimiz yıl yatırımcı ilgisinin eksik olduğu altın bakalım bu yıl enflasyon koruması sağlayabilecek mi?
 
Tarihsel veriler gösteriyor ki merkez bankalarının para politikası sıkılaştırmalarının ilk ayları her zaman için altın metalini cazip kılıp altını daha da değerlendirmiş.
Altın gücünü hala nispeten zayıflamış ABD dolar endeksi ve geri çekilmiş Hazine tahvil getirilerinden alıyor. 
 
 
YASAL UYARI:

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
 

 

2022-01-14 13:16:14
Müşteri Hizmetleri
0212 603 05 63