Küresel ekonomide sırada resesyon olabilir mi?

ABD’de son açıklanan tüketici fiyat endeksi Aralık’ta gerçekleşen yıl bazındaki %7 seviyesini aşarak %7,5 seviyesine ulaştı. 

Enflasyonist baskı Federal Rezerv’i para politikasını radikal bir şekilde sıkılaştırmaya zorlarken piyasalardaki bazı varlıkların bu ortamdan fayda sağlayacağı görülüyor.
 
Analistler ABD’de Mart ayında 50 baz faiz artışı yapılacağını öngörürken piyasaların bu olasılığı sindirdiği ve fiyatlandırdığı görülüyor. Para politikasının sıkılaştırılması gerektiğinin konuşulduğu ilk dönemde her çeyrekte 25 baz faiz artırımı öngörülmüş, 2022 yılı sonunda en fazla toplam faiz artırımının 100 – 125 baz puan arasında kalabileceği değerlendirilmişti. Gelinen noktada yıl sonunda toplam faiz artırımının 200 baz puana erişebileceği konuşuluyor.
 
Enflasyon baskısı korkusu sebebiyle para politikasının sıkılaştırılması sonucunda beklenenden de fazla faiz artırımı olursa bu doğrudan ABD dolarını daha da değerli kılacak ve bu varlığa erişim daha zorlaşacaktır. 
 
Yine de tüm bu çabalar enflasyonu kontrol altına almak için yeterli olmayabilir. Sonuçta gündelik hayatta insanların barınma için evlere ödedikleri fiyatlarda, kiralarda bir değişim görülmeyecek. Gıda fiyatları ve de enerji fiyatları da düşürülemeyecek. 
Enflasyon bir süre daha piyasalarda var olacak. Talep düzeninin bozulmuş olması ve düşük seviyedeki baz etkisi sebebiyle enflasyon zirvesini bulmaya çalışıyor. Henüz enflasyonun tepe noktasına ulaşmadığı söylenebilir. Enflasyonun hızla yükselmeye devam etmesi gerçek toplumsal sorunları ortaya çıkartacaktır. Arjantin benzeri ülkelerdeki durum bu konuda örnek olarak gösterilebilir.
 
Tedarik zinciri sorunları enflasyonu yaratan tek etmen değil. Bu sorunun kaynağına bakıldığında enerji fiyatlarını görüyoruz. Enerji maliyetlerinin gündelik hayatımızdaki her bir emtiaya etki ettiğini görüyoruz. Sadece kurumsal düzeyde değil, enerji maliyetleri herkesin cebine zarar veriyor.
 
Ekonomide resesyonun kısa vadede ortaya çıkmayacağı görülüyor. Genel olarak makroekonomik anlamda dengesizlik başladığında son aşamada resesyonu tetikleyen unsur birikmiş borçlar olmaktadır.  Kredi marjları ve yüksek getiri marjlarını patlamamasına dikkat edilmelidir. 
 
Var olan koşulların bir ekonomik resesyona dönmesi an meselesidir. Özellikle eğer enflasyon kontrol altına alınamazsa. Böylesine enflasyonist ortamlarda enflasyondan enerji firmaları fayda sağlamaktadır. Özellikle enerji firmalarının geçen ve bu yılki bilançolarına bakıldığında çok iyi performans gösterdikleri görülecektir. Enflasyonun kontrol çıktığı bu gibi durumlarda yatırımcıların ayrıca spekülatif yatırımlardan da uzak durması gerekmektedir. Genellikle piyasadaki belirsizlik ve dalgalanma bu tip yatırımları yutmaktadır.
 
Analistler en büyük pozisyonun enerji sektöründe olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca değerli metallerin de enerji fiyatlarıyla birlikte aynı yönde ilerlediğini belirtmek gerekir.
 
YASAL UYARI:

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri genel bilgilendirme amacı ile hazırlanmış olup yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
2022-02-14 12:24:35
Müşteri Hizmetleri
0212 603 05 63